Papağan Balıklarının Olağanüstü Güvenlik Önlemi
Hiç düşündünüz mü, insan geceyi birçok tehlikenin var olduğu, vahşi hayvanların bulunduğu bir ormanda geçirmek zorunda kalsa ne yapar?
Yapacağı ilk ve en önemli şey, kendisini tehlikelere karşı korumaya almaktır. Gizlenmek, sığınacak kuytu ve güvenli bir köşe bulmak, kendisine geçici bir barınak yapmak veya bedenini, farkedilmesini engelleyecek şekilde bir kılıfla örtmek ilk akla gelen savunma yöntemleri olabilir.
Peki, bir insanın değil ama Papağan balığının bu yöntemlerden,- üstelik de en zor olanını kullanarak-, kendisini güvenli bir şekilde korumaya aldığını biliyor muydunuz?
Papağan balığı güvenliğini sağlama konusunu en akılcı şekilde hem de kendi imal ettiği uyku tulumu sayesinde sağlıyor.
Allah’ın sonsuz yaratma gücünün tecellilerinden birisi olan Papağan balıkları, geceleri kendilerini dış etkenlerden koruma ihtiyacı hissederler. Bunun için de jelatimsi bir madde üretirler. Ve kendi ürettikleri bu jelatinimsi madde ile tüm vücutlarını kaplarlar. Bu madde herhangi bir madde değildir. Çünkü bir yandan balığı geceleri ciddi bir tehlike oluşturan düşmanlarından korurken, diğer yandan da balığın başarılı bir kamuflaj yöntemiyle gizlenmesini sağlar.
Peki bu jelatinimsi maddenin üretimi bu kadar kısa bir sürede nasıl gerçekleşir?
Bu kılıf, solungaç boşluğunun üst kenarında bulunan salgı bezinden nefes alıp verirken salgılanır. Bir süre sonra da balığın tüm vücudunu sarar. Böylece balık adeta şeffaf bir uyku tulumuyla kaplanmış olur. Balığın en büyük düşmanlarından birisi müren balıklarıdır. Mürenler olağanüstü hassas bir koku alma yeteneğine sahiptirler ve avlarını bu şekilde bulurlar. Ancak bu koruyucu kılıf sebebiyle papağan balığının kokusunu alamazlar. Hatta yanından geçerken çarpsalar bile onu fark edemezler.
İşte burada insanın durup, dikkatini ve şuurunu açarak bir kez daha düşünmesi gerekir. Çünkü bu olayda, Allah’ın sonsuz aklının, sonsuz merhametinin ve yaratma gücünün çok güzel bir örneği tecelli etmektedir.
Bir balık kimyevi bir maddeyi kendi vücudunda üretip sonra da kendisini bu maddeyle kaplamayı akledemez. Böyle bir şeyi planlayıp, böyle bir kararı alamaz. Daha ileriki aşamada böyle bir maddeyi üretmek için gerekli ortamı hazırlayamaz. Gereken kimyasalları biraraya getirip, tam gereken miktarlarda bunları kullanamaz. Tehlikelere karşı böyle bir güvenlik duvarı öremez. Bunları balığın zekası ile yaptığını düşünmek son derece akıl dışı bir iddia olur. Bu üretimin ve savunmanın her aşamasına Allah sonsuz aklı ile hakimdir. Papağan balığı Allah’ın sonsuz yaratma gücünün örneklerinden sadece birisidir. Allah bu örnekle düşünen vicdan sahibi kullarına yaratma gücünün sınırsız mükemmelikte ve çeşitte olduğunu göstermektedir. Denizin dibinde küçük bir balığı böyle bir mekanizma ile koruyarak yine sonsuz merhametini bizlere hatırlatmaktadır. Allah sonsuz yaratma gücüne sahiptir, sonsuz sayıda, çeşitte, güzellikte, birbirinden farklı yapılarda varlığı dilediği anda yaratır. Yarattığı tüm varlıklara dilediği özellikleri verip dilediği gibi rızıklandırır. Onları, onlar için yarattığı tehlikelerden dilediği şekilde korur. Allah bu üstün yaratma gücünü ve herşey üzerinde vekil olduğunu Kuran’da bizlere şöyle bildirmektedir:
Allah herşeyin yaratıcısıdır. O herşey üzerinde vekildir. (Zümer Suresi, 62)